40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İstanbul ve çevresinde kısa süreli paniğe neden olan Marmara Denizi merkezli depremin ardından, Türkiye’nin önde gelen deprem bilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür‘den ilk açıklama geldi. AFAD tarafından büyüklüğü 4.0 olarak duyurulan, Prof. Dr. Görür’ün ise sosyal medya hesabından 4.2 olarak belirttiği sarsıntı, özellikle beklenen büyük İstanbul depremi konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme taşıdı. Görür, depremin meydana geldiği fay hattına dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.
Marmara Denizi’nde, Büyükçekmece’ye yaklaşık 23,63 kilometre uzaklıkta, saat 23.36 sularında meydana gelen deprem, AFAD verilerine göre yerin 8.16 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Sarsıntı, İstanbul’un yanı sıra çevre illerden de hissedildi. Depremin hemen ardından gözlerin çevrildiği isimlerden biri olan Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Silivri – Büyükçekmece arasında 4,2 deprem oldu. Bu deprem kırılması muhtemel Kumburgaz fayı üzerinde,” ifadelerini kullandı. Bu tespit, depremin lokasyonu ve potansiyel etkileri açısından büyük önem taşıyor.
Prof. Dr. Naci Görür‘ün özellikle vurguladığı Kumburgaz fayı, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kollarından biri ve uzmanlar tarafından İstanbul için en riskli segmentlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu fay hattının uzun süredir büyük bir deprem üretmemiş olması, üzerinde ciddi bir stres birikimi olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla, Kumburgaz fayı üzerinde meydana gelen her sarsıntı, bilim insanları tarafından yakından takip ediliyor ve bölgenin sismik aktivitesi hakkında önemli veriler sunuyor. Görür’ün bu depremin tam da bu fay üzerinde olduğunu belirtmesi, mevcut riskin altını bir kez daha çiziyor.
Naci Görür, açıklamasında dikkat çekici bir detaya daha yer verdi: “23 Nisan’dan beri bu fayda küçük stres alanı değişimleri devam ediyor.” Bu ifade, Kumburgaz fayı ve çevresindeki yer kabuğu hareketliliğinin sürdüğünü gösteriyor. Stres alanı değişimleri, fay hatlarındaki enerji birikiminin ve boşalımının bir işareti olabilir. Bu tür küçük ve orta büyüklükteki depremler, bazen daha büyük bir depremin habercisi olmasa da, fayın aktif olduğunu ve enerji biriktirmeye devam ettiğini gösteren önemli sinyaller olarak değerlendirilir. Prof. Dr. Naci Görür‘ün bu tespiti, bölgedeki sismik hareketliliğin sürekli izlenmesi ve analiz edilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Yaşanan her deprem, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini acı bir şekilde hatırlatıyor. Prof. Dr. Naci Görür gibi değerli bilim insanlarının yaptığı anlık değerlendirmeler ve uyarılar, hem kamuoyunu bilgilendirme hem de yetkilileri harekete geçirme açısından hayati rol oynuyor. Görür, “Geçmiş olsun” dilekleriyle sonlandırdığı açıklamasında, aslında depreme karşı sürekli hazırlıklı olmanın ve bilimsel veriler ışığında hareket etmenin önemine işaret ediyor.
Sonuç olarak, İstanbul yakınlarında meydana gelen bu 4.0 – 4.2 büyüklüğündeki deprem, Kumburgaz fayı üzerindeki hareketliliğe dikkat çekmiş ve Prof. Dr. Naci Görür‘ün zamanında yaptığı açıklamalarla bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleşmemizi sağlamıştır. Bu tür sarsıntılar, büyük İstanbul depremine yönelik hazırlıkların ve kentsel dönüşüm çalışmalarının ne kadar acil ve önemli olduğunu bir kez daha kanıtlar niteliktedir.
Düğün Şarkılarında Telif Tartışması: Ücreti Kim Ödeyecek, Gelin Damat Etkilenecek mi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
[…] günü otobüsler çalışıyor mu? Yarın (bugün) otobüsler grevde mi, çalışmayacak mı?” İstanbul Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık, İstanbul Büyükşehir […]